Evin büyük olması ve dostların çök olması mutlu yaşamak için lazımdır ama yazı’da geçen noktalara da dikat etmemiz gerkiyor.
Bütün insanlar dünyada mesut olmayı ve mutlu yaşamayı hep istemektedirler. Bizler de Şiie ve Ehli-Beyti'in izinde olduğumuz nedeniyle bu konuda ve buna benzer konularda hadislereden faydalanmamız gerekiyor. İmam Riza (a.s) güzel bir hadisde dünyada mesut ve mutlu yaşamakla ilgili soru cevabında evin büyük olmasını ve arkadaşların çok sayıda olmasını yanıtlamıştır.[1]
İslam bakış açısından mutlu yaşamak kötülük sayılmıyor üstelik dünyadan iyiyice faydalanmak için Ehli-Beyt bizlere tavsiye vermede bulunmuşlar ve bunun yanısırasında hep şunu vurgulamak isterler ki inasanın çocukları ve bütün mülkü, evi de dahil, onlar için yanlızca bir sınamadır. Allah taala da şu noktayı Kuranda takid ederek buyuruyor:
Mallarınızın ve çocuklarınızın, aslında bir sınama olduğunu ve büyük ecrin Allah katında bulunduğunu bilin [2]
Evin büyük olması insanın huzurunu sağlar ama zaten asıl hedef nedir? görevlerimizi yerine getimektir ve bazı konularda evin geniş olması bu işe zemin hazirlayabilir. İmam Ali (a.s) bir gün hastalıkta bulunan bir Şiieyi ziyaret etmek için onun evine gitti. O esnade Ela ibn Ziyad Harisi’nin evini büyüyk ve geniş bulup Ela ibn ziyad’a tevsiye ederek şöyle buyurdu: evet eğer bu evde konuklara misafirperverlik yapıp, akrabalari ziaret edip, ve Allah’ın haklarını yerine getirirsen bununla ahiret ecrini elde edebiliesin.[3]
Arkadaşların çok olması da aynı evin büyük olması gibidir. Peyğamber (s.a.a) efendimiz buyurdu Hz. İsa’dan (a.s) havariler kimlerle arkadaşlık edelım surmuşlar. Diğer bir deyişle, doğru dostun özelikleri nedir? bu soruya Hz. İsa (a.s) şölye cevab vermiş: doğru arkadaşa bakmak Allahı insani’a hatırlatır, onunla konuşmak insanin bilgisini artıyor ve onun davranışı insani ahirete dönderir.[4] doğru dost edinme insanları özelikle gençleri dunyada ve ahirette bir çök zarar ve tehlikeden sağlar Allah taala dost edinmede dikat etmeyen insanlar hakında ahirette onların dilerinden şöyle buyurmuş:
Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim* Cunku o, gercekten bana gelmiş bulunduktan sonra beni zikirden (Kur'an'dan) saptırmış oldu. Şeytan da insanı yapayalnız ve yardımsız bırakandır.[5]
Kısaca evin büyük olması ve dostların çök olması mutlu yaşamak için lazımdır ama yazı’da geçen noktalara da dikat etmemiz gerkiyor.
Notlar:
[1] Biharul Envar 73.C , 153. S «سُئِلَ أَبُو الْحَسَنِ (علیه السلام) عَنْ عَيْشِ الدُّنْيَا قَالَ سَعَةُ الْمَنْزِلِ وَ كَثْرَةُ الْمُحِبِّينَ؛ (بحار الأنوار (ط - بيروت))
[2] Kuran. 8:28. وَ اعْلَمُوا أَنَّما أَمْوالُكُمْ وَ أَوْلادُكُمْ فِتْنَةٌ وَ أَنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ أَجْرٌ عَظيم
[3] Nehculbelağe. S 324. «بَلَى إِنْ شِئْتَ بَلَغْتَ بِهَا الْآخِرَةَ تَقْرِي فِيهَا الضَّيْفَ وَ تَصِلُ فِيهَا الرَّحِمَ وَ تُطْلِعُ مِنْهَا الْحُقُوقَ مَطَالِعَهَا فَإِذاً أَنْتَ قَدْ بَلَغْتَ بِهَا الْآخِرَة
[4] Usuli-kafi. C 1. S 39. «مَن نُجالِسُ» «مَن یُذَکِّرُکُمُ اللهَ رُؤیَتُهُ و یَزیدُ فی عِلمِکُم مَنطِقُهُ و یُرَغِّبُکُم فی الآخرهِ عَمَلُهُ»
[5] Kuran. Furğan 28-29 یَا وَیْلَتَى لَیْتَنِی لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِیلًا * لَقَدْ أَضَلَّنِی عَنِ الذِّکْرِ بَعْدَ إِذْ جَاءنِی وَکَانَ الشَّیْطَانُ لِلْإِنسَانِ خَذُولًا